Skiathos – Yunan Adaları Turu

Skiathos adasina yıl boyunca Atina bağlantılı uçaklarla gitmek mümkündür. Ayrıca diğer Sporad adaları ile, feribot bağlantıları bulunuyor. Skiathos Şehri, adadaki tek yerleşim olan ve II. Dünya Savaşı’nın verdiği büyük hasarın ardından tekrar inşa edilen “Skiathos Kasabası”, işlek bir tatil beldesidir. Rüzgarsız bir koyda kurulmuştur. Eski kasaba, sayısız butik sayesinde hediyelik eşya almak isteyenlerin akınına uğruyor. Skiathos Town üzerinde ise bir çok bar ve taverna var ve buralarda eğlence olanakları sınırsızdır. Bourtzi Adası,  iki Skiathos limanını birbirinden ayıran küçük bir yarımadadır. Küçük adada inşa edilmiş, küçük kale; yaz aylarında açık hava konserlerine ev sahipliği yapar. Kale 1207 yılında kurulmuştur. Papadiamanti’s House, Ünlü Yunanlı bir yazar. 1851 yılında, bu evde doğmuş. Kentin doğu sahilinde, çıkmaz bir sokakta bulunuyor. Kale, 14’ncü yüzyıl ortalarında, sürekli korsan saldırıları nedeniyle, kuzeydeki bir yarımada üzerindeki doğal kale de, şehir kurulmuş. Zamanla; duvarlarla kale güçlendirilmiş. Kaleye ulaşmak için, mobil bir ahşap köprü var. Kale 1453 yılında Bizans ve 1538 yılında ise Venedik, 1821 yılında Türk egemenliği altına girmiş.  Koukounaries Plajı, Çam ağaçlarının himayesindeki uzun kumsalıyla, Koukounaries, belki de plaj severlerin aradığı her şeyin bulunduğu bir zirvedir. Sığ sular, kum son derece ince ve yaz güneşi altında parlıyor. Spor ve ferahlatıcı içkiler, eğlenceye katkıda bulunur. Tek sıkıntı plajda yer kapma kavgasıdır. Krassi (Banana) Plajı, Tepelere doğru yapılan kısa bir yürüyüşle, ada yerlileri tarafından “Banana Plajı” olarak isimlendirilen ve çıplaklar plajı olarak da bilinen ünlü “Krassi Plajı”na da gidebilmek mümkün. Burada çam ağaçlarının eşsiz manzarası ile, denize girmek mümkün. Otobüs buranın tam yanına kadar gitmiyor, durakta inince bir süre yürümek gerekiyor. Su sporları tesisleri, tavernası ve kafeteryası ile yaşam ve eğlence sunuyor. Lalaria Plajı, Lalaria Plajı; uçurumları ve çakıl taşlı koyu kuşatan doğal kemerleriyle görülmeye değerdir. Adanın kuzeydoğu ucunda bulunuyor. Kuzey rüzgarları, burada muhteşem dalga yaratıyor. Beyaz sarp kayalara çarpan bu dalgalar, milyonlarca yıldır, burada göreceğiniz beyaz çakıl taşlarını yaratmış. Bir tekne seyahatiyle, uzun süredir terk edilmiş olan 16’ncı yüzyıl tarihli, eski “Kale”ye gidebilirsiniz. Harabe halindeki kale, kayalık bir burun üzerinde bulunuyor.