Londra 1 – İngiltere Turu

Londra 1 – İngiltere Turu

Londra gezginlerin turistlerin en gözde uğrak yeri olmuştur. Şimdi bu büyüleyici müzelerin, sanat galerilerinin, ihtişamlı malikanelerinin bulunduğu şehir gezimize başlıyoruz. Trafalgar Square (Meydanı), şehrin kalbindeki bir buluşma noktasıdır. Meydan ismini, İspanya’nın güneybatısındaki Trafalgar Burnu açıklarında, 1803 yılında yapılan ve Amiral Nelson’un Napoleon’u tarihten sildiği zaferden almıştır. National Gallery (Milli Galeri), muhteşem bir resim sergisidir. Tek kelime ile, nefes kesici bir yer. Her gün açık, ancak açık bulunduğu saatler bazen değişebiliyor. Galerinin koleksiyonu 1824 yılında, ülke adına satın alınan 38 adet tablodan sonra günümüze kadar olan süreçte , 2000’i aşan eseri kapsayacak kadar genişlemiştir. Buckingham Sarayı, Londra’nın en bilinen simgelerinden biridir. Zaman zaman kraliçeye ev sahipliği yapan, sarayın bayrağı göndere çekilmişse, kraliçe sarayda demektir. Saray 1702 yılında, Buckingham Dükü için yapılmıştır. 1825 yılında ise John Nash tarafından, yeniden tasarlanmıştır. 1837 yılından günümüze kadar, kraliyet üyelerinin Londra’da yaşadıkları yerdir. Place of Westminster, Victoria döneminin Neo-Gotik yapısı; şehirdeki en etkileyici yapılardan biridir. Orijinal saray yaklaşık 1065 yılında, Aziz Edward tarafından yaptırılmıştır. Takip eden 400 yıl boyunca da; kraliyet ailesinin evi olarak kullanılmıştır. Big-Ben Saat Kulesi,  Londra şehrinin en ünlü turistik yerlerinden biridir. Hatta, birçok kişi için, Londra şehrinin sembolüdür. İçinde asılı olan çanı 13.5 ton ağırlığındadır. Saat başlarında, güzel melodisi ile, saati haber verir. Saat kulesinin adı çanın döküldüğü, 1859 yılında, işletme müdürü olan Sir Benjamin Hall’den geldiği sanılmaktadır. Tate Gallery, galeri 16.yüzyıldan günümüze dek uzanan, National Collection of British Historic Painting’e ev sahipliği yapıyor. Burada bulunan koleksiyonun gözde parçaları arasında Constable’ın ünlü “Salisbury Cathedral Manzaraları”, Joshua Reynolds’un “Portreler”i, Hogart’ın 18.yüzyılda, düşkünlerin hayatını betimlediği tabloları, Stubb’ın manzaraları ve spor sahneleri bulunuyor. Westminster Abbey, burada taç giyme törenleri düzenleniyor. Ayrıca kraliyet mozolesine ev sahipliği yapılan ulusal bir mabet. Burada krallar ve kraliçelerin yanı sıra, ülkenin önde gelen devlet adamları, müzisyenleri, askerleri, bilim adamları ve edebiyatçılarının cenazeleri yatıyor. Banquting House, burası, gerçek anlamda, İngiltere’nin ilk Rönesans binası. Londra’daki en görkemli salondur. Ayrıca; meşhur Whitehall Sayından, geriye kalan tek kısımdır ve Londra’nın, beyaz portlant taşı ile kaplanmış ilk binasıdır. 1619-1622 yılları arasında inşa edilen bu binanın dizaynı İnigo Jones tarafından yapılmıştır. St. Mary-Le-Strand, burası 1724 yılında yapılmış bir kilisedir. Motorlu araçların kullanılmaya başlanmasından sonra, yolun genişletilmesiyle, bu kilise, işlek trafiğin tam ortasında, bir adacığın üzerinde kalmıştır. Embankment, Londra şehrinin en eski, açık hava anıtı burada bulunuyor. Bu anıt 21 metre uzunluğunda, Mısır dikilitaşı. Assuan’dan getirilmiş. MÖ.1475 yılından kalma, “Cleopatra’s Needle” anıtı. Temple, burası, bir zamanlar avukatların ve geleceğin avukatlarının yaşadığı yerlermiş. Temple adını 12. ve 13.yüzyıllarda, haçlı seferlerine katılan ve burada yaşamış olan Templier Şövalyelerinden almıştır. St. Paul’s Cathedral, Londra şehrinin imajını belirleyen mimari eserlerden biridir. Bu mekanın en büyük özelliği Prens Charles ile Prenses Diana’nın düğün törenlerinin burada yapılmış olmasıdır. Avrupa’nın en geniş üçüncü katedralidir.

Leave a Reply

Live Chat

Join the Live Chat