Zadar, Split ve Trogir – Hırvatistan Turu

Hırvatistandaki Zadar, Split ve Trogir şehir gezilerimize başlıyoruz. Zadar Kalesi, 1409 yılında yapılmıştır. Kara kapısının güneybatısındaki bölümü, günümüze kadar sağlam olarak gelebilmiştir. Kara Kapısı, 1543 yılında, deniz kapısını da yapan, Veronalı mimar Michele Sanmicheli tarafından yapılmıştır. St. Donat Kilisesi, Bu kilise tüm Dalmaçya bölgesinde, günümüze kadar ayakta kalarak ulaşmış en önemli ve sağlam Bizans kilisesi olarak önem kazanıyor. İçi boş, ama akustiği mükemmel bir yapıdır. St. Anastasia Katedrali, 12-13’ncü yüzyıllar arasında, Romanesk tarzda yapılmış bir yapıdır. Erken bir Hıristiyanlık kilise sitesidir. Dalmaçya bölgesinin en büyük katedralidir. Cathedral of St Dominus-Worchester Sveti Duje, Şehrin doğu bölümündedir. Burası, başlangıçta, Roma sarayı ile aynı zamanda, İmparator Diocletion için bir mezar olarak, 305 yılında yapılmıştır. Bir Roma tapınağı ve Katalik kilisesi karışımı gibi inşa edilmiştir. St. Duje Çan Kulesi, Şehrin simgesidir. Kilisenin hemen yanında bulunan kulenin tepesine dar merdivenlerden çıkarak şehrin muhteşem bir manzarasını göreceğiz.  Jupiter tapınağı, Antik Roma dönemi tapınağıdır. Günümüzde ise, St.John Kilisesi olarak kullanılmaktadır. Diocletian Sarayı, UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilerek koruma altına alınmıştır. Şehir merkezinde, antik duvarlar içindedir. Geç antik mimari dönemin en önemli ve orijinal yapısıdır. Dünyada, en iyi korunmuş Roma saraylarının başında gelmektedir. Arkeolojik Anıtlar Müzesi, 1820 yılında kurulmuştur. Eski şehrin girişindedir. Müzede 150 bin civarında eser sergilenmektedir. Sergilenen eserler: Yunan, Adriyatik, Roma ve erken Hıristiyanlık dönemine aittir. Marjan tepesi,  Şehrin batısında bulunan bir tepedir. Burada uzun yürüyüşler, koşu ve bisiklet gezintileri yapılıyor. Tepenin yüksekliği 174 metredir. Buradan, şehrin panaromik manzarasını göreceğiz. St. Lawrence Katedrali, Arap akınları sırasında yıkılmış olan eski bir kilisenin üzerine kurulmuştur. 12’nci yüzyılda başlayan inşa süresi, 17’nci yüzyıla kadar devam etmiştir. Çalışmaların büyük bölümü, 1251 yılında tamamlanmıştır.