Girit adası – Yunanistan Turu

Girit adası – Yunanistan Turu

Adaya maalesef deniz yolu ile bir gidiş yok. Bu yüzden adaya gitmek için önce İstanbul-Atina uçuşu, yaklaşık 70 dakika sürüyor. Daha sonra Atina-Girit Heraklion havaalanı uçuşu ise 30 dakika sürüyor. Şimdi ada gezimize başlıyoruz. Heraklion (Kandiye), Girit’in başkentidir. En kalabalık, en merkezi şehridir. Buraya Türkler “Kandiye” demişler. Pek çok turistin, Girit’e ilk adımını attığı yer. Burada 400 yıllık Venedik hakimiyetinden geriye çok şey kalmış. Heraklion Arkeoloji Müzesi, müze 4 katlı ve 20 odalı. Her katında, farklı dönemlere ait eserler sergileniyor. Müzeyi gezmek için 2-3 saat zaman ayırmanız gerek. Zengin koleksiyonu ile gezilmeye değer yerlerdendir. Özellikle Helenistik heykeller, müzenin en ilgi çekici parçaları. Girit Tarihi Müzesi, küçük ama etkileyici bir müzedir. Modern, doyurucu ve iz bırakan bir düzenlemesi var. 1953 yılında, Girit Tarihi Araştırmaları Derneği tarafından kurulmuş. Müzenin birinci katında tarihi süreci takip ederken, İngilizce’ye çevrilmiş, savaş dökümanları, size günümüz yanlı haberleri anımsatacak. Müzenin ikinci katı dünyanın en sevilen Yunan yazarı (“Zorba” adlı romanın yazarı) Kazancakis; Girit-Heraklion doğumlu. Odasının orjinali, notları, çantası, fotoğrafları, başka dillere çevrilen kitapları ve kitapların çeviri baskıları, kişisel hatıraları, dünya basınında çıkan haberler; ziyaretçilere imrendirici bir yorumla sunulmuştur. Venedik Surları ve Limandaki Kale, görülmeye değer Venedik izlerindendir. Kale şehrin önemli yapılarından biridir. Aziz Minas Katedrali, Aziz Minas Mısırlıdır. 1941 yılında, Girit’te İraklion şehrinin; Almanlar tarafından bombalanmasından kurtulmasında aktif rol oynamıştır. Bu kilise onun adına yaptırılımıştır. Agios Titus Kilisesi, osmanlılar döneminde cami olarak kullanılmış. Bizans döneminde 962 yılında yapılan ve Venedikliler tarafından onarılan bina, 1925 yılında bir kez daha yenilenmiş. Şu an Ortodoks kilisesi olarak hizmet vermeye devam ediyor. Dikte Mağarası, Kandiye’nin 50 km. kadar doğusunda bulunuyor. Efsaneye göre Zeus, Girit’te bu mağarada büyümüş. Annesi Rheia, onu çocuklarından biri tarafından tahttan indirileceğine inanan kocası Kronos’tan burada saklamıştır. Knossos Sarayı, Girit’te egemen olan Minos uygarlığının kalıntıları var. Knossos şehri, Tunç çağında, efsanevi Girit kralı Minos tarafından kurulmuştur. Zaten, bu nedenle kurulan uygarlığa “Minos uygarlığı” denilmektedir. Hania (Hanya), Girit’in diğer bir önemli kentidir. Osmanlı’nın en sevdiği kasabadır. Adaya giden turistlerin, Kandiye’den sonraki adresleri Hanya’dır. Girit’in kuzeybatı kıyısında yer alır. Osmanlı döneminde adanın idari merkezi konumundaydı. Günümüzde önemli bir turizm merkezi olan kent, 70 binlik nüfusuyla, Kandiye’den sonra, adanın ikinci büyük yerleşim bölgesidir. Retimnon (Resmo), 1924 Nüfus Mübadelesi öncesinde adada Türk nüfusun yoğun olarak yerleşik olduğu şehirlerden biriydi. Bu nedenle, burada da Osmanlı çizgisi her köşede karşınıza çıkıyor. Girit’in diğer turistik merkezlerine nazaran, hemen hemen hiç bozulmadan günümüze kadar gelmiş. Zarar gören yapılar ise, aslına uygun olarak restore edilmiş. 16’ncı yüzyılın edebiyat, sanat merkezi olan Rethimnon da Girit’in gözde kentlerinden biri. Osmanlı en çok bu kentte iz bırakmış. Matala, burası antik kent devleti Gortys’in limanıymış. MÖ. 220 yıllarında, Helenistik dönemde “Gorty kanunlarına ait olduğu belirlenen tabletlerde evlenme, boşanma, mülk, satışlar, kölelik ve buna benzer yasalar Dor-Girit lehçesiyle yazılmış. Lerapetra (Yerapetre), burası Avrupa’nın en güneyi. Herakleion’a 106 km. uzaklıkta. Buradaki seralarda sebze ve meyve üretiliyor. Ayrıca doğu ve batıda güzel plajlar var. Şehir, son yıllarda, önemli bir ticari ve turistik merkez haline gelmiş. Aghios Nikolaos, “Mirabello” körfezi kıyısında konuşlanmış olan bu şirin tatil limanı. Buranın en dikkat çekici yanı denizin, çok ince bir kanaldan karaya doğru süzülerek küçük bir göl yaratmış olması. Buralılar o girintiye, göl diyorlar. Gölün çevresinde, sıra sıra, ışıl ışıl restoranlar dizilidir. El Greco Müzesi, Resmo yakınlarında “El Greco” isimli bir köyde. Bu kişi yani El Greco, İtalya’nın Toledo şehrinde bulunan önemli bir kilisenin duvarına, boylu boyunca “İsa’ya Peygamberliğinin müjdelenmesi” resmini yapmış. O çalışması, bugün hala çok konuşulan ve kıymetli bulunan bir çalışma olmuş. Adını taşıyan bu köydeki müzede ise diğer resimlerinin kopyalarına yer verilmiş. Sitia (Sitya), tarihi MÖ.4’ncü yüzyıla dayanan Bizans ve Venedik döneminde gelişmiş olan ve her Ağustos ayında, Sultaniye Üzüm Şenliklerinin yapıldığı bir yer. Adanın doğusunda. Şarap ve zeytinyağı üretim merkezidir.

Leave a Reply

Live Chat

Join the Live Chat